Turkish

Surah Enam Suresi - Aya count 165
Share
Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kiyamet zamani) O'nun katindadir. Sonra bir de süphe ediyorsunuz.
Eger Peygamberi, biz bir melek yapsaydik, yine de onu bir adam seklinde yapardik ve onlari yine düstükleri kuskuya düsürürdük.
O, kullarinin üstünde tam hâkimdir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, herseyden haberdardir.
De ki: "Sahitlik yönünden hangi sey daha büyüktür?". De ki: "Allah, benimle sizin aranizda sahittir ve bana bu Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulasan herkesi uyarayim. Allah'la beraber baska ilâhlar olduguna siz gerçekten sahitlik eder misiniz?" De ki: "Ben buna sahitlik etmem". "O, ancak ve ancak bir tek ilâhtir ve gerçekten ben, sizin ortak tuttugunuz seylerden uzagim"de.
Onlar, insanlari Kur'ân'a iman etmekten menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalniz kendilerini mahvediyorlar ama farkinda degiller.
Hayir, daha önce gizleyip durduklari karsilarina çikti da ondan, yoksa geri çevrilselerdi yine menedildikleri seyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancidirlar.
Rablerinin huzurunda durdurulduklari zaman onlari bir görsen! Rableri onlara söyle der: "Bu, bir gerçek degil midir?". Onlar da: "Rabbimize yemin ederiz ki gerçektir" derler. Rableri de onlara: "Öyleyse inkâriniz sebebiyle azabi tadin!" der.
De ki: "Kendinizi hiç düsündünüz mü, Allah'in azabi size gelse veya kiyamet vakti gelse, Allah'tan baskasina mi yalvarirsiniz? Eger sözünde dogru kimselerseniz cevap verin".
Hayir, yalniz o Allah'a yalvarirsiniz. O da dilerse kaldirilmasini istediginiz belayi kaldirir ve o zaman ortak kostugunuz seyleri unutursunuz.
Kendilerine hatirlatilanlari unuttuklarinda, onlara her seyin kapisini açtik. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalinca onlari azabimizla ansizin yakalayiverdik. Hemen ümitsizlige kapilip saskina döndüler.
De ki: "Söyleyin bakalim, eger Allah kulaklarinizi ve gözlerinizi alir da kalblerinize mühür vurursa, Allah'tan baska onlari size getirecek tanri kimdir?". Dikkat et, âyetlerimizi nasil türlü türlü açikliyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar?
Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabimizin habercileri olmak üzere göndeririz. Artik kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardir.
De ki: "Süphesiz ki bana, Allah'tan baska yalvardiklariniza ibadet etmem yasaklandi". De ki: "Sizin çarpik isteklerinize uymayacagim, (eger uyarsam) o zaman sapitmis olur, dogru yolda gidenlerden olmamis olurum".
De ki: "Ben Rabbimden apaçik bir delile dayanmaktayim, siz ise onu yalanladiniz. O çabuk gelmesini istediginiz azab benim elimde degildir, hüküm ancak Allah'a aittir, gerçegi O anlatir ve O, hakki bâtildan ayirdedenlerin en hayirlisidir".
De ki: "Sizin çabuk gelmesini istediginiz azab benim elimde olsaydi, benimle sizin aranizdaki durum herhalde sonuçlanmis olurdu. Allah, zulmedenleri en iyi bilendir".
Her haberin kararlastirilmis bir zamani vardir, siz de onu yakinda bileceksiniz.
Dinlerini bir oyun ve bir eglence edinen ve kendilerini dünya hayatinin aldattigi kimseleri birak! Ve hiçbir kimsenin kazandigi sey yüzünden kendisini helake atmamasini, kendisi için Allah'tan baska hiç bir dost ve hiçbir sefaatçi bulunmadigini Kur'ân ile hatirlat. O, azaptan kurtulmak için bütün varini feda etse, kendisinden alinmaz. Onlar kazandiklari sey yüzünden helake ugratilmislardir. Onlar için, inkâr ettiklerinden dolayi kaynar bir içecek ve can yakici bir azab vardir.
Bize: "Namazi dosdogru kilin, Allah'a karsi gelmekten sakinin" (diye emredildi), toplanacaginiz yer O'nun huzurudur.
Kavmi onunla tartismaya basladi. O da onlara dedi ki: "Beni dogru yola eristirdigi halde Allah hakkinda benimle mücadele mi ediyorsunuz? O'na ortak kostuklarinizdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin diledigi sey hariç. Rabbim ilmiyle her seyi kusatmistir. Hiç düsünmez misiniz?"
Karanligi yarip tanyerini agartan O'dur. Geceyi, dinlenmek için; Günes'i, Ay'i (vakitlerinizi) hesaplamak için yaratmistir. Iste bu, her seye galip gelen ve her seyi bilen Allah'in takdiridir.
Iste böylece âyetleri türlü türlü çevirip açikliyoruz ki, onlar sana: "Sen bunlari bir yerlerden okuyup ögrenmissin" desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beyan edelim.
Iste biz böylece, kazandiklari günahlardan dolayi zalimlerin bir kismini, diger bir kismina dost yapariz.
Zanlarinca dediler ki:"Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunlari bizim diledigimizden baskasi yiyemez. Bunlar da sirtina binilmesi yasaklanmis hayvanlar." Bir kisim hayvanlari da üzerlerine Allah'in adini anmadan bogazlarlar. Bütün bunlari Allah'a iftira ederek yaparlar. Allah onlari iftiralariyla cezalandiracaktir.
Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarini öldürenler ve Allah'in kendilerine verdigi rizki, Allah'a iftira ederek haram kilanlar muhakkak ki, ziyana ugradilar. Bunlar, dogru yoldan sapmislardir; hidayete erecek de degillerdir.
Hayvanlardan da (çesit çesit yaratti). Kimi yük tasir, kiminin yününden dösek yapilir. Allah'in size verdigi riziktan yiyin ve seytanin adimlarina uymayin (pesinden gitmeyin); çünkü o, sizin için apaçik bir düsmandir.
De ki: "Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmis bir sey bulamiyorum. Ancak les, veya akitilmis kan, yahut domuz eti - ki bu gerçekten pistir yahut Allah'tan baskasi adina kesilmis bir hayvan olursa, bunlar haramdir. Ama kim çaresiz kalirsa, (baskasinin hakkina) tecavüz etmemek ve zaruret sinirini asmamak üzere (bunlardan yiyebilir)" Çünkü Rabbin çok bagislayandir, merhamet edendir.
(Onu size indirdik ki:) "Kitap, sadece bizden önceki iki topluluga (yahudi ve hiristiyanlara) indirildi; biz ise, onlarin okumasindan habersizdik (o kitaplari okuyamiyor ve dillerini anlayamiyorduk)" demeyesiniz.