Turkish

Surah Ahkaf Suresi - Aya count 35
Share
Bu kitabin indirilisi, çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah tarafindandir.
Ey Muhammed! De ki: "Allah'tan baska yalvardiklarinizi gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmislar bana gösterin. Yoksa onlarin göklerin yaradilisinda bir ortakliklari mi var? Eger siz dogru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur'an'dan önce indirilmis bir kitap veya ilimden bir eser getirin."
Allah'i birakip da kiyamet gününe kadar kendisine hiç bir cevap veremeyecek olan putlara dua eden kimseden daha sapik kim olabilir? Oysa taptiklari seylerin, onlarin yalvarislarindan haberleri bile yoktur.
Kiyamet günü insanlar biraraya toplandigi zaman taptiklari seyler kendilerine düsman kesilirler. Ve onlarin kendilerine tapmalarini inkâr ederler.
Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu." mu diyorlar? Sen de ki: "Eger onu ben uydurmussam Allah'tan bana gelecek cezayi savmaya sizin gücünüz yetmez. O sizin yaptiginiz taskinliklari daha iyi bilir. Sizinle benim aramda sahit olarak Allah yeter. O çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir.
De ki: "Ne dersiniz, eger bu Kur'an Allah tarafindan ise ve siz de onu inkâr etmisseniz, bununla birlikte Israilogullari'ndan bir sahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta görüp) inanmisken siz hala büyüklük taslarsaniz (haksizlik etmis olmaz misiniz)? Süphesiz ki, Allah zalim bir toplulugu dogru yola iletmez."
Kur'ân'dan önce de bir rehber ve rahmet olarak Musa'nin kitabi Tevrat vardi. Bu Kur'ân ise zulmedenleri uyarmak, iyilik yapanlari müjdelemek için Arap lisani ile indirilen ve kendinden öncekileri tasdik eden bir kitaptir.
Ana ve babasina: "Öf size! siz bana öldükten sonra tekrar dirilip kabrimden çikarilacagimi mi vaad ediyorsunuz? Oysa benden önce nice nesiller gelip geçmistir." diyen kimseye ana ve babasi Allah'a siginarak "Yaziklar olsun sana! Gel iman et, süphesiz ki, Allah'in vaadi gerçektir." dediklerinde o: "Bu Kur'ân öncekilerin masallarindan baska bir sey degildir" diyordu.
Ey Muhammed! Âd kavminin kardesi Hud'u hatirla. Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmisti. O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmistir. Hud, kavmine: "Allah'tan baskasina kulluk etmeyin. Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabindan korkuyorum." demisti.
Onlar: "Sen bizi ilâhlarimizdan çevirmek için mi geldin? Eger dogru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durdugun azabi haydi getir." dediler.
Hud: "O azabin ne zaman gelecegine dair ilim Allah katindadir. Ben size benimle gönderileni teblig ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum." dedi.
O azabi, vadilerine dogru yayilan bir bulut halinde gördükleri zaman: "Bu bize yagmur yagdiracak yaygin bir buluttur." dediler. Hud ise: "O sizin acele gelmesini istediginiz seydir. O bir rüzgârdir ki, içerisinde aci bir azab vardir.
O rüzgâr, Rabbinin emri ile herseyi yikar mahveder." dedi. Nihayet helâk oldular ve evlerinden baska hiçbir sey görünmez oldu. Iste biz günahkâr kavmi böyle cezalandiririz.
Andolsun ki, biz sizin etrafinizda bulunan bir çok memleketleri helak ettik. Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çesitli sekillerde açikladik.
Allah'i birakip da kendilerine yakinlik saglamak için edindikleri ilâhlari onlara yardim etselerdi ya! Ama hayir, aksine onlardan kaybolup gittiler. Iste bu onlarin yalanlari ve uydurup durduklari iftiralaridir.
Ey Muhammed! Hani biz cinlerden bir grubu Kur'ân'i dinlemeleri için sana yöneltmistik. Onlar Kur'ân'i dinlemek için hazir bulunduklari zaman birbirlerine "susun" dediler. Kur'ân'in okunmasi bitince de birer uyarici olarak kavimlerine döndüler.
Ey Muhammed! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için (azab hususunda) acele etme. Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabi gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldiklarini sanirlar. Bu bir tebligdir. Hiç yoldan çikan fasiklar toplulugundan baskasi helak edilir mi?