Turkish

Surah Fussilet Suresi - Aya count 54
Share
Bu Kur'ân Rahmân ve Rahîm olan Allah tarafindan indirilmistir.
O, müjdeleyici ve uyarici olarak gönderilmistir. Fakat insanlarin çogu yüz çevirmislerdir. Artik onlar gerçegi isitmezler.
Onlar: "Ey Muhammed! Senin bizi davet ettigin seye karsi kalplerimiz kapalidir. Kulaklarimizda da bir agirlik vardir. Seninle bizim aramizda anlasmamiza engel bir de perde vardir. Sen istedigini yap, çünkü biz yapiyoruz" dediler.
Eger onlar, yine yüz çevirirlerse de ki: "Ben sizi Âd ve Semud'un basina gelen yildirima benzer bir yildirima karsi uyardim."
Semûd kavmine gelince, biz onlara dogru yolu gösterdik. Fakat onlar körlügü dogru yola tercih ettiler. Bunun üzerine kazandiklari kötülük yüzünden alçaltici azabin yildirimi onlari çarpiverdi.
Simdi eger dayanabilirlerse onlarin yeri atestir. Yok eger hosnutluga dönmek isterlerse bile artik onlar hosnut edileceklerden degildirler.
Biz onlara birtakim arkadaslar musallat ettik de onlar kendilerine önlerinde ve arkalarinda ne varsa hepsini güzel gösterdiler. Böylece kendilerinden önce gelip, geçmis olan cin ve insan topluluklari hakkindaki, azab sözü onlar için de hak oldu. Dogrusu onlarin hepsi de kendilerine yazik etmislerdir.
Bunlar çok bagislayici ve çok merhametli olan Allah tarafindan bir agirlamadir.
Kur'ân kendilerine geldiginde onu inkâr edenler, mutlaka cezalarini çekceklerdir. O gerçekten çok degerli bir kitaptir.
Ey Muhammed! Sana senden önceki peygamberlere söylenenden baska bir sey söylenmiyor. Süphesiz ki senin Rabbin hem magfiret sahibidir hem de aci verecek bir azap sahibidir.
Eger biz onu yabanci dilden bir Kur'ân yapsaydik onlar mutlaka: "Bu kitabin âyetleri genisçe açiklanmali degil miydi? Arap bir peygambere yabanci dil, öyle mi?" derlerdi. Sen de ki: "O, iman edenler için bir hidayet ve sifadir." Iman etmeyenlerin kulaklarinda ise bir agirlik vardir. Kur'ân onlara göre bir körlüktür. Sanki onlar uzak bir yerden çagriliyorlar (da duymuyorlar).
Andolsun ki biz Musa'ya Tevrat'i vermistik de onda ihtilafa düsmüslerdi. Eger Rabbin tarafindan azabin ertelenmesine dair bir söz geçmeseydi mutlaka aralarinda hüküm verilirdi. Gerçekten onlar Kur'ân hakkinda bir süphe ve tereddüt içindedirler.
Her kim iyi bir is yaparsa, kendi lehine yapmis olur. Kim de bir kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmis olur. Rabbin kullara zulmedecek degildir.
Kiyamet zamanini bilmek ancak Allah'a havale edilir. Onun bilgisi disinda hiçbir meyve kabugundan çikmaz, hiçbir disi gebe kalmaz ve dogurmaz. Allah onlara: "Bana kostugunuz ortaklarim nerede?" diye seslendigi gün, onlar: "Senin ortagin olduguna dair bizden hiçbir sahit olmadigini sana arz ederiz." derler.
Önceden tapmakta olduklari seyler, kendilerinden uzaklasip kaybolmustur. Onlar da kendileri için kaçacak bir yer olmadigini anlamislardir.
Ey Muhammed! De ki: "Ne dersiniz? O Kur'ân Allah tarafindan gelmis olup da sonra siz onu inkâr etmisseniz, o takdirde Hak'tan uzak bir ayriliga düsenden daha sapik kim olabilir?"