Turkish

Surah Furkan Suresi - Aya count 77
Share
"Tebareke" ne yüce feyyazdir o ki, dünyalari uyarmak üzere kulu Muhammed'e, hakki batildan ayirdeden Kur'ân'i indirdi.
Fakat onlar o saati (kiyameti) de yalanladilar. Biz ise o saati yalanlayanlara çilgin alevli bir ates hazirladik.
Ki, cehennem atesi uzak bir mesafeden kendilerine görününce, onun bir hisimlanmasini (kaynamasini) ve ugultusunu isitirler.
Onlar için orada ne isterlerse var, hem orada ebedî kalacaklar. Çünkü bu Rabbinden yerine getirilmesi istenen bir vaaddir.
(Bunun üzerine ötekilere hitaben söyle denilir.) Iste (taptiklariniz) sizi söylediklerinizde yalanci çikardilar. Artik ne (azabinizi) geri çevirebilir, ne de bir yardima çare bulabilirsiniz ve içinizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattiracagiz.
(Resulüm!) Biz senden evvel de peygamberleri baska türlü göndermedik. Süphesiz onlar hem yemek yiyorlar, hem çarsilarda geziyorlardi (sokaklarda yürüyorlardi). Sizin bir kisminizi bir digerine fitne (imtihan sebebi) kilmisizdir ki, bakalim sabredecek misiniz? Zira Rabbin her seyi hakkiyla görmektedir.
Çünkü zikir (Kur'ân) bana gelmisken o, hakikaten beni ondan saptirdi. Seytan insani (uçuruma sürükleyip sonra) yapayalniz ve yardimcisiz birakmaktadir.
(Resulüm!) Ve iste biz böyle her peygamber için günahkarlardan bir düsman yapmisizdir. Bununla beraber hidayet verici ve yardimci olarak Rabbin yeter.
Hem onlar sana karsi herhangi bir mesel ile gelmezler ki, biz sana (onun karsiliginda) dogrusunu ve tefsirin daha güzelini getirmis olmayalim.
Ad'i, Semud'u, Ress halkini ve bunlar arasinda daha bir çok nesilleri de (inkârciliklari yüzünden helak ettik)
(Resulüm!) Andolsun ki, (bu Mekke'li putperestler), bela ve fenalik yagmuruna tutulmus olan beldeye ugramislardir. Peki onu da görmüyorlar miydi? Hayir! Onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadirlar.
"Sayet tanrilarimiza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse tanrilarimizdan saptiracakti" diyorlar. Azabi gördükleri zaman, kimin yolunun sapik oldugunu bilecekler!
Andolsun bunu, insanlarin ögüt almalari için, aralarinda çesit çesit sekillerde anlatmisizdir; ama insanlarin çogu ille nankörlük edip diretmistir.
(Habibim!) Sayet dileseydik elbette her köye bir uyarici (peygamber) gönderirdik.
(Madem ki yalniz seni gönderdik) Öyleyse kâfirlere boyun egme ve bununla (Kur'ân ile) onlara karsi olanca gücünle büyük bir savas ver!
(Böyle iken inkârcilar) Allah'i birakip kendilerine ne fayda, ne zarar veremeyen seylere kulluk ediyorlar. Inkârci olan kimse Rabbine karsi ugrasip durmaktadir.
O çok merhametli Allah'in (has) kullari onlardir ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attigi zaman (incitmeksizin) "selam" derler (geçerler).
Ve her kim tevbe edip iyi davranis gösterirse, süphesiz o, tevbesi kabul edilmis olarak Allah'a döner.
Iste onlar, sabretmelerine karsilik cennetin en yüksek makamlari ile mükafatlandirilacaklar, orada hürmet ve selamla karsilanacaklardir.
Orada ebedî kalacaklar, orasi ne güzel bir konak ve ne güzel bir makamdir.
(Resulüm!) De ki: "Rabbim size ne kiymet verir duaniz olmasa? (Ey inkârcilar! Size bildirdiklerini) kesinkes yalan saydiniz; o halde azab yakanizi birakmayacaktir!