Turkish

Surah Isra Suresi - Aya count 111
Share
Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazi âyetlerimizi göstermek için, etrafini mübarek kildigimiz Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sifatlardan münezzehtir. Süphesiz ki her seyi hakkiyla isiten, hakkiyla gören O'dur.
Ey Nuh'la beraber gemiye tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Dogrusu o çok sükredici bir kuldu.
Eger iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmis olursunuz ve eger kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artik diger fesadinizin zamani gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmalari, kötülük yapmalari ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onlari tekrar gönderecegiz.
Biz bir ülkeyi yok etmek istedigimiz zaman, simarik varliklilarina emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük islerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.
Bak! Onlarin bir kismini digerine nasil üstün kildik! Elbette ahiret, hem dereceler bakimindan daha büyüktür, hem de üstünlük bakimindan daha büyüktür.
Allah ile birlikte baska bir ilâh edinme! Yoksa kinanmis ve yalniz basina birakilmis olarak oturup kalirsin.
Ikisine de aciyarak tevazu kanatlarini indir. Ve söyle de: "Ey Rabbim! Onlarin beni küçükten terbiye edip yetistirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et."
Eger Rabbinden bekledigin bir rahmet (rizik) için, onlardan yüz çevirmek mecburiyetinde kalirsan, o vakit de onlara yumusak ve tatli bir söz söyle.
Gerçekten senin Rabbin, kullarindan dilediginin rizkini genisletir ve diledigini kisar. Süphesiz ki Allah, kullarinin durumlarindan haberdardir, her seyi görendir.
Hakli bir sebep olmadikça, Allah'in öldürülmesini haram kildigi cani öldürmeyin. Kim haksiz yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede asiri gitmesin. Çünkü ona (dinin kendisine verdigi yetki ile) yardim olunmustur.
Biz, bu Kur'ân'da akillarini baslarina almalari için türlü sekillerde (ikaz ve ihtari) açikladik. Fakat bu açiklamalar ancak onlarin nefretini artirmistir.
Allah, onlarin dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir.
Bak senin için nasil misaller verdiler de bu yüzden nasil sapikliga düstüler! Artik hak yolu bulmaya güçleri yetmez.
Bir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yigini oldugumuz ve ufalanip toz oldugumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratilisla diriltilecegiz?
"Isterse gönlünüzde büyüyen baska bir yaratik olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmis olan o kudret sahibi." Sana baslarini sallayarak: "Ne zamandir bu." diyecekler. De ki: "Yakin olmasi gerekir!".
(Allah) sizi çagiracagi gün, tam bir hürmetle onun emrine kosacaksiniz ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldiniz.
De ki: "Allah'tan baska, ilâh oldugunu sandiginiz seyleri çagirin, size yardim etsinler. Onlar, ne sizden sikintiyi kaldirabilirler, ne de degistirebilirler.
Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alikoyan sey, ancak öncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir. Semûd'a, açik bir mucize olarak o disi deveyi vermistik de ona zulmetmislerdi (deveyi bogazlayarak kendilerine yazik etmislerdi). Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz.
Vaktiyle sana söyle vahyettigimizi hatirla: "Süphesiz Rabbin insanlari kusatmistir." (Isrâ gecesi) sana açikça gösterdigimiz o temâsâyi ve Kur'ân'da lanet edilen agaci da, yalniz insanlara bir imtihan için yapmisizdir. Biz onlari, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taskinliktan baska bir sonuç vermiyor.
(Yine unutma ki) Bir vakit meleklere: "Âdem'e secde edin" demistik. Iblis'ten baska hepsi secde ettiler. O ise: "Ben bir çamurdan yarattigin kimseye mi secde ederim?" demisti.
(Yine Iblis) dedi ki: "Su benden üstün kildigini gördün mü? Yemin ederim ki, eger beni kiyamet gününe kadar ertelersen, pek azi hariç, onun zürriyetini kendi buyrugum altina alacagim."
(Denizden karaya çiktiginizda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceginden, yahut üzerinize tas yagdiran bir kasirga gördermeyeceginden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsiniz.
Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasirgalar göndermeyeceginden ve böylece ettiginiz nankörlük sebebiyle sizi bogmayacagindan emin misiniz? Sonra bu yaptigimiza karsi, bizim aleyhimize size yardim edecek bir koruyucu bulamazsiniz.
O takdirde, muhakkak hayatin da, ölümün de azabini sana kat kat tattirirdik. Sonra bize karsi kendin için hiçbir yardimci bulamazdin.
Bu, senden önce gönderdigimiz bütün peygamberlerimiz hakkindaki sünnetimizdir. Bizim sünnetimizde herhangi bir degisme göremezsin.
Günesin batiya kaymasindan, gecenin karanligina kadar (belirli vakitlerde) geregi üzere namazi kil, bir de sabah namazini kil. Çünkü sabah namazinda, gece ve gündüz melekleri hazir bulunur.
Gecenin bir kisminda da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazi kil, Rabbinin seni bir makam-i mahmuda (sefaat makamina) göndermesi kesindir.
(Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettigin yere gönül rahatligi ve huzur içinde koy ve çikacagim yerden de dürüstlükle ve selametle çikmami sagla. Bana katindan yardim edici bir kuvvet ver."
Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadik). Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Kâfirler söyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fiskirtmadikça sana asla inanmayacagiz."
De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarinin yaptigindan haberdardir, yaptiklarini çok iyi görendir."
Allah kime hidayet verirse, o dogru yoldadir. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artik bunlar için Allah'tan baska hiçbir yardimci bulamazsin. Ve biz, o kâfirleri kiyamet günü kör, dilsiz ve sagir olduklari halde, yüzleri üstü sürünerek hasredecegiz. Varacaklari yer cehennemdir; atesi dindikçe onun atesini artiririz.
Bu onlarin cezasidir! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmisler ve: "Sahi bizler, bir yigin kemik ve ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, yeni bir yaratilisla diriltilmis olacagiz?" demislerdir.
Derken Firavun, Musa'yi ve Israilogullarini Misir'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.
Arkasindan Israilogullarina söyle dedik: "Firavun"un sizi çikarmak istedigi arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kiyamet) geldigi vakit, hepinizi toplayip bir araya getirecegiz."
Biz bu Kur'an'i hak olarak indirdik, O, bütün hakikatleri içinde toplayarak indi. Ey Peygamber! Biz seni ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik.
Ve aglayarak yüzleri üstü secdeye kapanirlar. Hem de bu Kur'ân'i isitmek onlarin Allah'a teslimiyetlerini daha da artirir.